GİRİŞ

Anayasamızın 9. maddesinde düzenlenen ‘yargı yetkisi’ Türk milleti adına bağımsız mahkemeler tarafından kullanılır. Hak aramak için mahkemeye başvurulması sonucu mahkeme hukuki ilişkiye uygulanmak üzere, kesin kararını verir ve bu hükmün icrasıyla görevini tamamlar.

Ancak hakkı ihlal edilen kimse, mahkemeye başvurmanın yanında, istisnai olarak tahkim yoluna da başvurabilir.Tahkim sözleşmesi, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların hakem kararıyla çözülmesi amacını taşıyan milli veya milletlerarası sözleşmelerdir. Tahkim konusu, Türk Hukukunda muhtelifdüzenlemelere konu olmuştur. Bunlardan biri de, konumuz bakımından ele alınacak olan 09.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren İstanbul Ticaret Odası Tahkim Merkezi (İTOTAM) Tahkim Kurallarıdır.

I- TAHKİM SÖZLEŞMESİ

Bilindiği üzere, yargı yetkisi, devletin egemenlik hakları içindedir.[1] Tahkim ise, istisnai bir kurum olup, devletin, kanunla özel yargıya izin vermesi sonucu hukuki hüviyet kazanır. [2]6100 sayılı HMK’nun 412. maddesi ile taraflara, bir çekişmenin halli için hakeme gitme olanağı tanınırken, bunun ancak bir sözleşme veya sözleşmeye konulacak bir şart suretiyle mümkün olabileceği hükme bağlanmıştır. Başka bir ifadeyle, taraflar arasında tahkim sözleşmesi yapılmamışsa veya asıl sözleşmeye tahkim şartına ilişkin bir hüküm konulmamışsa, tahkim yoluyla yargılamaya başvurulamayacağı kabul edilmiştir.

Genel olarak tahkim, tarafların aralarındaki mevcut veya muhtemel bir uyuşmazlığın hakemlerce çözümlenmesi için yaptıkları bir sözleşme olarak tanımlanmaktadır.[3]İTOTAM Tahkim Kuralları’nın 6. maddesinde, tahkim sözleşmesi, “tarafların, aralarındaki sözleşmeden ya da sözleşme dışı belirli bir hukuki ilişkiden kaynaklanmış olan veya kaynaklanacak belirli bir uyuşmazlığın ya da tüm uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözüme bağlanacağına ilişkin anlaşmadır” şeklinde tanımlanırken, 6100 sayılı HMK’da kanun koyucu[4], çekişme halinde bulunan tarafların aralarındaki sözleşmeden ya da sözleşme dışı belirli bir hukuki ilişkiden kaynaklanmış olan veya kaynaklanacak belirli bir uyuşmazlığın ya da tüm uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümlenebileceğine cevaz vermektedir. Yine, 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 4. maddesinde, tahkim sözleşmesi, “tarafların, sözleşmeden kaynaklansın veya kaynaklanmasın aralarında mevcut bir hukukî ilişkiden doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların tümünün veya bazılarının tahkim yoluyla çözülmesi konusunda yaptıkları anlaşmadır” şeklinde tanımlanmıştır. Tüm bu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, tahkim sözleşmesi, gerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda gerek 4786 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’nda gerekse 09.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren İTOTAM Tahkim Kurallarında benzer şekilde tanımlanmıştır.

    09.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren İTOTAM Tahkim Kuralları’nın 6. maddesinde düzenleme alanı bulan tahkim sözleşmesi, taraflar arasındaki asıl sözleşmenin bir şartı (“tahkim şartı”) veya ayrı bir sözleşme (“tahkim sözleşmesi”) şeklinde yapılabilir. Başka bir ifadeyle, taraflar, arasında bir tahkim sözleşmesi bulunmuyorsa veya asıl sözleşmeye tahkim şartına ilişkin bir hüküm konulmamışsa, tahkim yolu yargılamasına başvuru yapılması mümkün değildir. Tahkim sözleşmesinin, İTOTAM Tahkim Kuralları’nın 6. maddesinin 2. fıkrasında, yazılı olarak yapılması gerektiği belirtilmiştir.Madde de öngörülen yazılı şekil bir geçerlilik koşulu olup, yazılı olarak yapılmadığı takdirde, tahkim sözleşmesinin herhangi bir geçerliliği olmayacaktır. Diğer bir ifadeyle, taraflar arasındaki salt sözlü anlaşma, tahkim sözleşmesinin akdedildiğini göstermemektedir. Ancak, taraflarca imzalanmış bir belge veya taraflar arasında teati edilen bir mektup, telgraf, faks, elektronik posta ya da kayıt verebilen diğer iletişim araçlarıyla yapılan sözleşmeler de yazılı olarak yapılmış sayılır. İTOTAM Tahkim Kuralları’nın 6. maddesinin son fıkrasında ek bir düzenlemeye yer verilerek, bir sözleşmede, tahkim şartı içeren bir belgeye yollamada bulunulmakta ise, sözleşmenin yazılı olması ve yollamanın tahkim şartını, sözleşmenin bir parçası durumuna getirecek nitelikte bulunması halinde, söz konusu yollamayla, tahkim sözleşmesinin yapılmış olduğu kabul edilmiştir.

II- İTOTAM AÇISINDAN TAHKİM YARGILAMASININ BAŞLAMASI

    İTOTAM Tahkim Kuralları’nın 7. maddesine göre, tahkime başvurmak isteyen taraf, talebini İTOTAM Tahkim Merkezinin sekreterliğine sunar. Sekreterlik, taleple birlikte alınış tarihini davalıya tebliğ eder. Böylece, tahkim yargılaması, talebin sekreterlik tarafından alınıp talep harcının ödendiğine dair makbuzun sekreterliğe verildiği tarihte başlamış sayılır. Tahkim talebinin içinde mutlaka, “Tarafların ve varsa vekillerinin adı soyadı, unvanı ve adresleri ile telefon, faks ve elektronik posta adresleri”, “Açık biçimde uyuşmazlığın konusu”, “Davacının iddiasının dayanağını teşkil eden olayların oluş sırasına göre özeti”, “Tahkim anlaşması veya tahkim şartının örneği” , ”Açık bir şekilde talep sonucu” ,“Tek hakemle uyuşmazlığın çözümü kararlaştırılmamışsa, davacı tarafından atanan hakemin kimliği”, “Taraflar uyuşmazlığın tek hakemce çözümü konusunda anlaşmış bulunuyorlarsa, atanacak hakeme ilişkin öneriler” ve “Tahkim yeri, uygulanacak hukuk ve tahkim diline ilişkin açıklamalar” hususlarının yer alması gerekmektedir. Bununla birlikte, davacı talebine, uyuşmazlığın etkin bir şekilde çözümünü sağlayacak diğer bir bilgi ve belgeleri de ekleyebilir. Talep sekreterliğe, taraflardan her biri için birer adet, her hakem için birer adet ve sekreterlik için de birer adet olmak üzere toplam üç adet olarak sekreterliğe verilmesi gerekmektedir. Davacı, tahkim talebi ile birlikte, tahkime başvurulduğu tarihte yürürlükte olan tarife üzerinden, talebe ilişkin giderleri yatırmak ve buna ilişkin makbuzu da sekreterliğe vermek zorundadır. Şayet, talep giderleri yatırılmaz ise, talep işleme konulmaz.

    Sekreterlik, talep ve eklerinin yeterli sayıda verildiğini ve talep harcının ödendiğini tespit ettikten sonra, talebinin bir kopyasını ve buna ekli bilgileri cevap vermesi için davalıya tebliğ eder. Davalı talebi aldığı tarihten itibaren 30 gün içinde sekreterliğe talebe cevap dilekçesini sunması gerekmektedir. Tahkim talebine yönelik cevap dilekçesinde de, “Tarafların ve varsa vekillerinin adı soyadı, unvanı ve adresi ile telefon, faks ve elektronik mektup adresleri”, “Davacının istem veya istemlerine cevap”, “Davacının önerisi çerçevesinde hakemlerin sayısı ve seçimine ilişkin açıklamalar ve atanması istenilen hakemin önerilmesi” ve “Tahkim yeri, uygulanacak hukuk ve tahkim diline ilişkin açıklamaları” hususlarının yer alması gerekmektedir. Ayrıca davalı talebe karşı cevap dilekçesine, uyuşmazlığın etkin bir şekilde çözümünü sağlayacak diğer bir bilgi ve belgeleri de ekleyebilir. Bunun yanı sıra, davalı, Sekreterlikten cevap süresinin uzatılmasını isteyebilir. Ancak, süre uzatımı istemiyle birlikte hakemlerin sayısı ve seçimi ile gerektiği takdirde bir hakemin atanması önerisinin de sunulması gerekmektedir. Davalı, bu şekilde bir uzatma isteminde bulunmazsa, Sekreterlik, hakem kurulunun oluşturulması işine devam eder. Cevap dilekçesi ve eklerinin bir sureti, Sekreterlik tarafından davacıya tebliğ edilir.

Sekreterlik en kısa sürede Tarifede öngörülen idari masraf avansını hesaplayarak taraflara bildirir ve (15) gün içinde masraf avansının yatırılmasını ister. Masraf avansının süresinde yatırılmaması halinde tahkim yargılaması durdurulur. Sekreterlik masraf avansının yatırılması için (15) günlük bir ek süre verir. Ek süre içinde de masraf avansı yatırılmadığı takdirde, işbu Kuralların 44. maddesinin 6. bendi hükümleri uygulanır. Bu hükme göre, masraf avansının ödenmemesi halinde, Sekreterlik yargılamayı durdurur ve avansının yatırılması için (15) günlük bir ek süre verir. Ek süre içinde de masraf avansı yatırılmadığı takdirde durum hakem kuruluna iletilir, hakem kurulu yargılamaya son verir.

III- TAHKİM SÖZLEŞMESİNİN ETKİSİ VE TAHKİME İTİRAZ

    İTOTAM Tahkim Kuralları’nın 12. maddesinin ilk fıkrasında, işbu kurallara göre tahkime gitmeyi kararlaştıran taraflar divanın bu kurallar altında yetkilerine göre tahkimi yürütmesini kabul edeceği hususu düzenlenmiştir. Yani İstanbul Tahkim Merkezine başvuran taraf, İTOTAM Tahkim Kuralları ile bağlıdır.

Davalı tahkim istemine cevap vermezse veya taraflardan biri tahkim anlaşması veya şartının varlığı, geçerliliği ya da içeriğine ilişkin bir itiraz ileri sürerse, bu itiraz Divan tarafından karara bağlanır. Divan, tahkim anlaşmasının veya şartının varlığına ilişkin itiraz üzerine yaptığı inceleme sonunda, tahkim anlaşması veya şartının var olduğu ön kanısına (prima facie) ulaşır ise, tahkim yargılamasının devamına karar verebilir. Bu halde kendi yargılama yetkisi hakkında karar vermek hakem kuruluna aittir. Divan tahkim anlaşmasının veya şartının mevcut olmadığı kanısına varırsa, Sekreterlik, tahkimin devam etmeyeceğini taraflara tebliğ eder. Bu durumda taraflardan her birinin bağlayıcı bir tahkim şartının olup olmadığı konusunda yetkili mahkemeye başvurma hakkı saklıdır. Taraflardan biri tahkimi reddeder veya tahkim yargılamasına veya herhangi bir aşamasına katılmazsa, tahkim yargılaması, ret veya katılmamaya rağmen yürütülür. Aksine bir anlaşma olmadıkça, hakem kurulu, tahkim anlaşmasının veya şartının geçerliliğine karar verdiği takdirde, taraflar arasındaki asıl sözleşmenin geçersiz olduğuna ya da taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığına ilişkin herhangi bir iddia, hakem veya hakem kurulunun yetkisini ortadan kaldırmaz. Taraflar arasındaki asıl sözleşme hükümsüz olsa bile, hakem kurulunun, tarafların iddia ve savunmaları hakkında karar verme yetkisi devam eder. Aynı zamanda, davalı, karşı dava da açabilir. Karşı dava dilekçesi de Sekreterliğe sunulur. İTOTAM Tahkim Kuralları’nın 7.8.9.10. ve 11. maddeler, niteliğine aykırı olmadıkça, karşı dava hakkında da uygulanma alanı bulur. Karşı davanın kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin hakem kurulunun karar vermesi gerekmektedir.

IV- HAKEM KURULU

Hakemler, kendilerini seçen taraflardan bağımsızdır. Hakemlerin tarafsızlığı ve bağımsızlığı, hakem kararının kesinleşmesine kadar devam eder. Taraflarca önerilen hakem, divanın onayından önce, sekreterliğe imzalı bir tarafsızlık, bağımsızlık ve tahkim yargılaması için gereken zaman bakımından elverişlilikle ilgili bir beyanda bulunur. Hakemler, tarafların gözünde, tarafsızlık ve bağımsızlıklarını etkileyebilecek durum ve olayları açıklamak zorundadır. Tarafsızlık ve bağımsızlık beyanının şekli ve içeriği sekreterlik tarafından düzenlenmektedir. Sekreterlik söz konusu beyanı taraflara tebliğ eder ve tarafların hakem hakkında görüş bildirmeleri için uygun bir süre tayin eder.Tahkim yargılaması sırasında cereyan eden ve hakemlerin tarafsızlığını veya bağımsızlığını etkileyebilme ihtimali olan tüm durum ve olayların, taraflar veya hakemlerce gecikmeksizin yazılı olarak sekreterliğe bildirilmesi gerekmektedir. Hakemlerin tarafsızlık, bağımsızlık ve süre bakımından elverişliliğine ilişkin hükümler, divan tarafından atanan hakemler bakımından da geçerli olmaktadır.Divanın hakemin onaylanmasına ilişkin kararı kesin olup,divan, kararın gerekçesini açıklamak zorunda değildir.

Taraflar, uyuşmazlığın tek hakem veya bir hakem kurulu tarafından çözüme bağlanmasını kararlaştırabilir. Hakem kurulu, üç hakemden oluşur. Hakemlerin sayısı ile ilgili bir anlaşmanın bulunmaması ya da tarafların hakemlerin sayısı üzerinde anlaşamamaları halinde, uyuşmazlığın tek hakem ya da bir hakem kurulu tarafından çözüme bağlanması konusunda divan karar verir. Divan, kararında uyuşmazlığın zorluğu, miktarı ve en kısa sürede çözümü bakımından tarafların menfaatlerini göz önünde bulundurması gerekmektedir. Taraflar, uyuşmazlığın tek hakem tarafından çözüme bağlanması konusunda anlaşmışlarsa, tek hakemi birlikte seçerek divanın onayına sunarlar. Davacının talebinin karşı tarafa tebliğinden itibaren (30) gün veya sekreterlik tarafından verilecek ek süre içinde, taraflar tek hakemi belirleyemedikleri takdirde, tek hakem divan tarafından atanır. Uyuşmazlığın üç hakem tarafından çözüme bağlanmasının söz konusu olduğu hallerde, taraflardan her biri, talep ve talebe cevap dilekçesinde, hakemini seçerek divanın onayına sunar. Taraflardan birinin hakemini seçmemesi halinde, atama, divan tarafından yapılır. Üçüncü hakem, hakem kurulunun başkanıdır. Taraflar, önerdikleri hakemlerin, belirli bir süre içinde üçüncü hakemi seçmesini kararlaştırabilirler. Böyle bir çözümün söz konusu olmadığı ya da tarafların önerdikleri hakemlerin üçüncü hakemi seçemediği hallerde, üçüncü hakem divan tarafından seçilir. Hakemin divan tarafından seçilmesine ilişkin usuller iç yönetmelikte gösterilir. Hakemini seçen taraf, hakemin kimliğinin karşı tarafa bildirilmesi üzerine, önerdiği hakemi değiştiremez.

Davacı ya da davalı tarafın birden fazla olduğu ve uyuşmazlığın üç hakem tarafından çözümünün söz konusu bulunduğu hallerde, davacılar ya da davalılar, divan tarafından onaylanmak üzere hakemlerini birlikte seçerler. Ortak bir hakemin seçilememesi ve tarafların hakem kurulunun oluşturulmasına ilişkin usul konusunda anlaşamamaları halinde, hakem kurulu üyeleri ve bunlardan hangisinin başkan olacağı divan tarafından belirlenir.

Hakemlerin, tarafsızlık ve bağımsızlıklarına ilişkin ciddi şüphelerin bulunması veya yargılama bakımından gerekli zamanın ayrılmaması halinde reddi hakem talebinde bulunulabilir. Hakemin reddi, sekreterliğe verilecek yazılı bir bildirim ile yapılır. Ret bildiriminde, reddin gerekçesi de belirtilmelidir. Ret isteminin dinlenebilmesi için, hakemin divan tarafından onaylanması ya da atanmasının taraflara tebliğinden itibaren (15) gün içinde ret bildiriminin ve tüm delillerin sekreterliğe verilmesi gerekmektedir. Ret isteminde bulunan, reddin dayandığı olay ve durumları daha sonra öğrenmiş ise, ret istemi, sekreterliğe öğrenme tarihinden itibaren (15) gün içinde verilmesi gerekmektedir. Sekreterlik, ret istemini diğer tarafa veya taraflara ve reddi istenilen hakeme bildirir. Sekreterlik, uygun bir süre belirleyerek, bu süre içinde ilgililerin yazılı görüşlerinin bildirilmesini ister. Görüş bildirimleri, ilgililere tebliğ edilir. Görüşlerin alınmasından sonra, divan, ret istemi hakkında karar verir. Divanın, hakemin reddine ilişkin kararı nihai olup, ayrıca divan, kararının gerekçesini bildirmek zorunda değildir.

Hakemin ölümü, ayırt etme gücünü yitirmesi, hakemlikten çekilme veya ret isteminin divan tarafından kabulü veya tüm tarafların isteği üzerine hakem değiştirilir.  Bir hakemin, hakemlik görevini fiilen ya da hukuken yerine getirememesi, görevini bu Kurallara göre ya da belirlenmiş süreler içinde ifa edememesi veya haklı bir sebep olmaksızın yargılamanın gecikmesine neden olması halinde, divan, kendi girişimiyle, hakemi değiştirebilir. Bu gibi durumlarda, divan, uygun bir süre içinde, tarafların ve hakem kurulunun diğer üyelerinin yazılı görüşlerinin alınmasından sonra kararını verir. Söz konusu görüş açıklamaları, taraflara ve hakemlere bildirilir. Hakemlerin değiştirilmesinde, seçimlerinde izlenen usulün uygulanıp uygulanmayacağını divan belirler. Hakem kurulu yeniden oluşturulduğunda, kurul, tarafların görüşlerini aldıktan sonra, önceki yargılamanın yenilenip yenilenmeyeceğine ve hangi ölçüde yenileceğine karar verir. Yargılamanın sona erdirilmesinden sonra, divan, hakemliğine son verilen, ayırt etme gücünü yitiren ya da ölen hakemin yerine yenisini atamayıp, uygun gördüğü takdirde, kalan hakemlerin tahkime devam etmesine karar verebilir. Divan, bu kararı verirken, diğer hakemlerin ve tarafların görüşlerini ve durumun gerektirdiği hususları göz önünde bulundurur. Hakem kurulunun oluşturulması ile birlikte, masraf avansının yatırılmış olması halinde, tahkim dosyası hakem kuruluna gönderilir.

V- TAHKİM YARGILAMASI

Tahkim yargılamasında İTOTAM tahkim kuralları uygulanır. Bu kurallarda hüküm bulunmayan hallerde taraflarca kararlaştırılan usul kuralları uygulanır. Taraflarca usul kuralları kararlaştırılmamışsa, uyuşmazlığa uygulanacak usul kuralları hakem kurulu tarafından belirlenir ve bu belirleme yapılırken de tahkim yeri hukukunun emredici kuralları dikkate alınır.

Hakem kurulu, yargılamanın her aşamasında, tarafların hukuki dinlenilme hakkını korumak; tarafların eşitliği ilkesine uygun hareket etmek ve taraflardan her birine iddia ve savunmalarına ilişkin açıklama yapabilme ve delil sunabilme imkânını sağlamak zorundadır.

Aksi kararlaştırılmadıkça, tahkim yeri İstanbul’dur. Ancak, taraflarca aksi kararlaştırılmış olmadıkça, hakem kurulu, taraflara danıştıktan sonra, duruşmaların her hangi bir yerde yapılmasına karar verebilir. Hakem kurulu, müzakereler için uygun gördüğü herhangi bir yerde toplanabilir. Taraflar tahkim yargılamasında kullanılacak dil veya dilleri seçmekte serbesttir. Taraflarca aksine bir anlaşmanın olmaması halinde, tahkim dili veya dilleri hakem kurulu tarafından belirlenir. Aksine bir anlaşma olmadıkça, tarafların tüm yazılı beyanları, duruşmalar ve hakem kurulunca verilen tüm kararlar ile diğer yazışmalar tahkim dilinde yapılır. Hakem kurulu, bilirkişi raporları ve diğer yazılı delillerin taraflarca veya hakem kurulunca belirlenen dil veya dillerdeki tercümeleriyle birlikte sunulmasını isteyebilir. Hakem kurulu, gerekirse duruşmalarda tahkim diline vakıf yeminli bir tercüman da bulundurabilir.

Hakem kurulu taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve tarafların uyuşmazlığın esasına uygulanmak üzere seçtikleri hukuk kurallarına göre karar verir. Sözleşme hükümlerinin yorumunda ve tamamlanmasında, uygulanacak hukuka ilişkin ticari örf ve adetler ile ticari teamüller de göz önüne alınır. Belirli bir devletin hukukunun seçilmiş olması, aksi belirtilmedikçe, o devletin kanunlar ihtilafı kurallarının veya usul kurallarının değil, doğrudan doğruya maddi hukukunun seçilmiş olduğu anlamına gelir. Tarafların uyuşmazlığın esasına uygulanacak hukuk kurallarını kararlaştırmamış olmaları halinde, hakem kurulu, uyuşmazlıkla en yakın bağlantıda olduğu sonucuna vardığı devletin maddi hukuk kurallarına göre karar verir. Hakem kurulu, tarafların açıkça yetkili kılması halinde, uyuşmazlığı, dostane görüşme yoluyla (amiable compositeur) ya da hakkaniyet kurallarına göre (ex aequo et bono) çözüme bağlayabilir. Hakem kurulu ve taraflar, uyuşmazlık konularını dikkate alarak tahkim yargılamasını etkin ve usul ekonomisine uygun bir şekilde yürütmek için her türlü çabayı göstermesi gerekmektedir. Hakem kurulu, taraflara danıştıktan sonra etkin bir dava yönetimini sağlayacak gerekli usuli kararları alabilir ve bunun için, hakem kurulu yargılamanın yürütülmesine ilişkin bir toplantı yapar ve gerekli takvimi belirler. Bu toplantı hakemlerin ve tarafların bizzat katılımı ile veya uygun iletişim araçları kullanılmak yoluyla yapılabilir. Taraflar hakem kurulunun kararlarına uymayı kabul ederler.

    Önemle belirtmek isteriz ki, aksine anlaşma olmadıkça, taraflar, tahkim yargılaması sırasında iddia ve savunmalarını değiştirebilir ve genişletebilir. Bu husus, bize tahkim yargılamasında kural olarak iddia ve savunmanın değiştirilmesi veya genişletilmesi yasağının bulunmadığını göstermektedir. Ancak, hakem kurulu, bu işlemin gecikilerek yapılmış olduğunu; diğer taraf için haksız bir şekilde zorluk yarattığını veya uyuşmazlığın hal ve şartlarını dikkate alarak, böyle bir değişiklik veya genişletmeye izin vermeyebilir. Aynı zamanda, iddia ve savunmanın, tahkim anlaşmasının kapsamı dışına çıkacak şekilde değiştirilmesi veya genişletilmesi de mümkün değildir. Yani, tahkim yargılamasında kural olarak iddia ve savunmanın değiştirilmesi veya genişletilmesi yasağı bulunmasa da, tarafların, tahkim anlaşmasının kapsamı dışına çıkacak şekilde davranmaları mümkün değildir.

Uyuşmazlığın çözümüne ilişkin olay ve olguların tespiti bakımından, hakem kurulu taraflardan delillerini sunmalarını isteyebileceği gibi, tanık dinleyebilir, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırabilir. Hakem kurulu, tarafların dilekçelerini ve dayandıkları tüm belgeleri inceledikten sonra, taraflardan birinin istemi üzerine ya da kendiliğinden duruşma yaparak tarafların dinlenmesine karar verebilir. Hakem kurulu, tarafların huzurunda veya usulüne uygun çağrının yapılmasına rağmen haklı bir mazeret bildirilmeksizin duruşmaya gelinmemesi halinde, yokluklarında, tanıkları, taraflarca gösterilen uzmanları ya da başka kimseleri dinleyebilir. Hakem kurulu, tarafların görüşünün alınmasından sonra, bir veya birden çok bilirkişi atayarak, keşif veya bilirkişi incelemesi yaptırabilir; bilirkişilerin görevlerini belirleyebilir ve bilirkişi raporlarını alabilir. Taraflardan birinin istemi üzerine, hakem kurulunca atanmış bilirkişilere duruşma sırasında soru sorulmasına izin verilebilir.

    Ayrıca, hakem kurulu, yargılama boyunca, uygun bir süre belirleyerek, her zaman taraflardan ek deliller sunmalarını isteyebilir. Tarafların, verilen süre içinde sunmayı düşündükleri delilleri ve hangi olayların ispatı için sunulduklarını açıklamaları gerekmektedir. Hakem kurulu uyuşmazlıkla ilgisi olmayan veya başka yollarla ispatın daha kolay olacağı durumlarda, sunulan delilleri kabul etmeyebilir.

Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, hakem kurulu, dosyanın kendisine iletilmesinden sonra, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, taraflardan birinin isteği üzerine uygun gördüğü geçici hukuki koruma önlemine karar verebilir. Hakem kurulu, geçici ve koruyucu önlem isteminde bulunanın, verilecek önlem nedeniyle diğer tarafın uğrayacağı zararı karşılayacak miktarda teminat göstermesine karar verebilir. Dosyanın hakem kuruluna iletilmesinden önce ve duruma göre dosyanın hakem kurulunca alınmasından sonra da, taraflar, yetkili mahkemeden geçici hukuki koruma önlemi isteminde bulunabilir.

Taraflardan birinin talebiyle mahkeme tarafından geçici hukuki koruma önlem kararı verilmesi ya da hakem kurulunca verilen geçici ve koruyucu önlem kararının uygulanması için taraflardan birinin mahkemeye başvurması, tahkim sözleşmesinin ihlali veya bu sözleşmeden feragat sayılmaz. Böyle bir durum, hakem kurulunun bu kurallardan ve uygulanacak kanunlardan kaynaklanan yetkilerini etkilememektedir. Geçici hukuki koruma önlemi için mahkemeye yapılan başvurunun ve önleme ilişkin kararın gecikmeksizin sekreterliğe bildirilmesi gerekmektedir.

Taraflar yazılı beyanlarıyla duruşma yapılmasını istemediği takdirde, hakem kurulu, sadece tarafların dosyaya sunmuş oldukları belgelere dayanarak uyuşmazlığı karara bağlayabilir. Taraflarca veya hakem kurulunca aksi kararlaştırılmadıkça duruşmalar kural olarak İTOTAM tarafından belirlenmiş yerde yapılır. Duruşmaların yürütülmesi yetkisi hakem kuruluna aittir. Duruşma yapılması gereken durumlarda, hakem kurulu, uygun bir süre vererek, belirtilen gün, saat ve yerde hakem kurulunun huzurunda bulunmaları için taraflara çağrıda bulunur. Usulüne uygun çağrının yapılmasına rağmen, taraflardan biri, haklı bir neden olmaksızın duruşmaya gelmezse, hakem kurulu, gelmeyen tarafın yokluğunda duruşmayı yürütebilir. Tarafların tümünün duruşmaya katılma hakkı vardır. Duruşmalar, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça gizlidir. Tarafların ve hakem kurulunun onayı olmadıkça, yargılamayla ilgisi olmayan kişiler duruşmaya katılamazlar. Taraflar, duruşmaya şahsen ve usulüne göre yetkilendirilmiş vekilleri veya temsilcileri vasıtasıyla katılabilirler. Ayrıca, duruşmaya danışmanlarını da getirebilirler. Tüm duruşmalar tutanağa geçirilir ve tutanak hakem kurulu tarafından imzalanır. Taraflardan her biri, tutanağın bir örneğini alabilir.

Hakem kurulu, tarafların iddia ve savunmalarını ispat için gerekli imkânların sunulduğu kanısına varırsa, yargılamanın sona erdiğini bildirir ve söz konusu bildirimin yapılmasından sonra, hakem kurulu tarafından istenmedikçe ya da izin verilmedikçe, taraflar herhangi bir iddiada bulunamaz ve delil sunamaz.

VI- TAHKİM SÜRESİ VE HAKEM KARARLARI

Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, tek hakemli davalarda hakemin hakemliği kabul ettiğinin sekreterliğe bildirildiği; birden çok hakemli davalarda ise hakem kurulunun ilk toplantı tutanağını düzenlediği tarihten itibaren bir yıl içinde esas hakkında karar verilir.  Tahkim süresi, tarafların anlaşmasıyla; anlaşamamaları halinde ise hakem kurulunun gerekçeli yazılı istemi üzerine ya da divan tarafından kendiliğinden uzatılabilir. Bu yönde karar veren divanın kararı kesindir.

Hakem kararında; “Tarafların ve varsa vekilleri ile temsilcilerinin ad ve soyadları ile unvanları ve adresleri”, “Kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesi ve tazminata ilişkin istemlerde hükmedilen tazminatın miktarı”, “Tahkim yeri ve kararın tarihi”, “Kararı veren hakemin veya hakem kurulunu oluşturan hakemlerin ad ve soyadları, imzaları ve karşı oyları”,“Karara karşı iptal davası açılabileceği” ve “Tahkim yargılamasına ilişkin giderler ile giderlerin paylaştırılmasına” ilişkin hususlar yer alır. Ayrıca taraflar, giderlerini ödemek şartıyla hakem kararının ilgili mahkemeye gönderilmesini isteyebilir.

Hakem kurulunun birden çok hakemden oluştuğu durumlarda, hakem kararı oyçokluğuyla verilir. Oyçokluğunun sağlanamaması halinde, karar hakem kurulu başkanı tarafından verilir. Taraflarca yazılı olarak aksi kararlaştırılmadıkça, hakem kararının dayandığı gerekçelerin açıklanması gerekir. Hakem kararı, hakem veya hakem kurulu başkanı tarafından taraflara bildirilir ve hakem kararı, tahkim yerinde ve kararda belirtilen tarihte verilmiş sayılır. Bu Kurallara göre verilmiş hakem kararının aslı sekreterliğe tevdi edilir. Kararın verilmesinden sonra, tahkim yargılaması giderlerinin tümünün taraflar veya taraflardan birince ödenmiş olması şartıyla, sekreterlik, hakemler tarafından imzalanmış karar metnini taraflara tebliğ eder.

Hakem kararı, taraflar için bağlayıcıdır.Hakem kurulu, karardaki hesap ve yazım yanlışlıklarını ya da benzer nitelikteki diğer yanlışlıkları kendiliğinden düzeltebilir. Düzeltme, kararın verildiği tarihten itibaren (15) gün içinde yapılır. Taraflardan her biri, yukarıda belirtilen nitelikteki bir yanlışlığın düzeltilmesi veya kararın yorumu (tavzihi) için, kararın kendisine tebliği tarihinden itibaren (15) gün içinde sekreterliğe başvurabilir. Başvuru, hakem kuruluna ve karşı tarafa bildirilir. Hakem kurulu, karşı tarafın görüşünün alınabilmesi için, (15) günü aşmayacak uygun bir süre verir. Bu sürenin geçmesinden sonra, hakem kurulunun en çok (30) gün içinde düzeltme veya yorum (tavzih) kararını vermesi gerekir. Taraflardan her biri, hakem kararının kendilerine bildirilmesinden itibaren 30 gün içinde, karşı tarafa da bilgi vermek kaydıyla, yargılama sırasında ileri sürülmüş olmasına rağmen karara bağlanmamış konularda tamamlayıcı hakem kararı verilmesini isteyebilir. Hakem veya hakem kurulu, talebi haklı bulursa, tamamlayıcı hakem kararını bir ay içinde verir. Bu süre hakem veya hakem kurulunca gerekirse en fazla bir ay uzatılabilir. Düzeltme, yorum (tavzih) ve tamamlama kararı taraflara bildirilir ve hakem kararının eki olarak, kararın bir parçası sayılır.

    Sonuç olarak, hakem kararı verildiği anda tarafları bağlar ve taraflar bu kararı derhal icraya konu ederler. Bununla birlikte, taraflar, hakem kararına karşı iptal davası da açabilirler. Açılan iptal davası sonunda karar iptal edilirse, taraflar uyuşmazlığın çözümü için aynı veya farklı hakemlerden oluşan bir hakem kurulu seçebilir.

VII- TAHKİM GİDERLERİ

Tahkim giderleri, tahkim yargılamasının başladığı anda yürürlükte bulunan tarifeye göre sekreterlik tarafından belirlenecek idari masrafları, hakem ücretlerini ve hakemlerin yapacakları masrafları kapsar.  Hakem kurulu tarafından atanacak bilirkişi ücreti ve masrafları ile tarafların tahkim yargılaması sırasında yapacakları makul yargılama masrafları, vekâlet ücreti ve diğer masraflar da tahkim giderlerine dâhildir. Olayın özelliklerine göre, divan, hakem ücretlerini, tarifede öngörülen miktarların üstünde veya altında belirleyebilir. Sekreterlik tarafından belirlenen masraflar dışındaki masraflara ilişkin kararlar, tahkim yargılaması sırasında her zaman hakem kurulu tarafından alınabilir. Nihai hakem kararında, tahkim giderleri ile bunların hangi tarafça karşılanacağı ya da hangi oranlarda karşılanacağı belirtilir.

Başvurunun alınmasından sonra, sekreterlik, en kısa sürede, taraflarca ileri sürülen istem ve karşı istemler için idari masraflar ile hakem ücreti ve masraflarını karşılayacak avans miktarını belirler. Sekreterlik tarafından belirlenen avans miktarı, davacı ve davalı tarafından eşit olarak ödenir. Avans miktarı, tahkim yargılaması sırasında her zaman ayarlanabilir.  Karşı dava veya davaların açılması halinde, sekreterlik, bunların her biri için avans miktarını ayrı ayrı belirler. Sekreterlik, taraflardan her biri için ayrı ayrı avans miktarları belirlemiş ise, taraflar kendi istemini karşılayan masraf avansını ödemekle yükümlüdür. Bir tarafın kendisine düşen payı ödememesi halinde, diğer taraf, tüm avans tutarını ödeyebilir.Masraf avansının ödenmemesi halinde, sekreterlik yargılamayı durdurur ve avansının yatırılması için (15) günlük bir ek süre verir. Ek süre içinde de masraf avansı yatırılmadığı takdirde durum hakem kuruluna iletilir, hakem kurulu yargılamaya son verir. Bu gibi durumlarda, ilgili taraf, daha sonraki bir tarihte, aynı istem ya da karşı istem için başka bir tahkim yargılamasına başvurabilir.

Hakem kurulunun, tahkim yargılaması sırasında, ticari sırların ve gizli bilgilerin korunması için gerekli önlemleri alması gerekmektedir. Taraflar, hakemler, divan üyeleri ve sekreterlikte görevli olup tahkim yargılamasıyla ilgisi bulunan kişiler, tahkim yargılamasına katılanlar, tanıklar, bilirkişiler tahkimin gizliliğini korumakla yükümlüdür. Yargılamada, taraflar adına hareket eden kişiler de gizliliği korumakla yükümlüdür.

Hakem kararının yayınlanması ancak tarafların ve divanın yazılı izniyle olabilir. Ancak hiçbir durumda tarafların, hukuki temsilcilerinin ve hakemlerin kimliklerine veya tahkim yargılamasına özgü bilgiler yayınlanamaz. Hakemler, divan ve üyeleri, sekreterlik çalışanları tahkim yargılamasındaki eylemleri ya da kusurlarından dolayı -kasten veya ağır ihmalle zarar verme hali hariç- sorumlu tutulamazlar.

VIII- SONUÇ

    Esasen ulusal (iç) tahkime ilişkin düzenlemeler 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yer alıyor ise de, inceleme konumuz bakımından 09.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren İTOTAM Tahkim Kuralları, tahkim hukuku açısından son derece önemli yer tutmaktadır. 6100 sayılı HMK’nun tahkime ilişkin hükümleri, UNCITRAL Model Kanunu ve Milletlerarası Tahkim Kanunu dikkate alınarak hazırlanmış olup, Milletlerarası Tahkim Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun tahkime ilişkin düzenlemeleri, birbiri ile uyum içerisindedir.Nitekim inceleme konumuz olan İTOTAM Tahkim Kuralları’nın gerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gerekse Milletlerarası Tahkim Kanunu ile paralel düzenlemeler içermesi, milli ve milletlerarası tahkime ilişkin kuralların yeknesaklaşması açısından oldukça önemlidir.

 

KAYNAKÇA

Karadaş, İzzet, 6100 sayılı HMK’da Düzenlenen Ulusal (İç) Tahkim, Adalet Yayınevi, 2013.

Pekcanıtez, Hakan/Atalay, Oğuz/Özekes, Muhammet, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, 2013.

http://www.itotam.com/

 

[1] T.C. Anayasası Madde 9: “Yargı yetkisi Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.”

[2]Karadaş, İzzet, 6100 sayılı HMK’da Düzenlenen Ulusal (İç) Tahkim, Adalet Yayınevi, 2013, s. 39.

[3]Pekcanıtez, Hakan/Atalay, Oğuz/Özekes, Muhammet, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, 2013, s. 647.

[4] 6100 sayılı HMK’nun 412. maddesinin ilk fıkrasında,tahkim sözleşmesi, “Tahkim sözleşmesi, tarafların, sözleşme veya sözleşme dışı bir hukuki ilişkiden doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların tamamı veya bir kısmının çözümünün hakem veya hakem kuruluna bırakılması hususunda yaptıkları anlaşmadır” şeklinde tanımlanmıştır.